Thursday, December 8, 2016

Sivas Zara Osmaniye Köyü


Çerkez köyüdür.

Sol baştaki Tahir Emmi,
Ortadaki İsmail Abi,
Sağdaki Hacı Emmi:


Tarihi: 

Köyün tarihi çok eski devirlere kadar uzanır. Bizans dönemi ve daha önceki dönemlere ait izler vardır. İnsan yapımı mağaralar ve köyün ortasında bir kalenin varlığı bu savı destekler. Eski ipek yolunun üzerinde olması ve yazıda (mera) tümülüslerin varlığı ve zamanında köyün bir hayli zengin olduğunu gösterir. Günümüzde kale kalıntısından pek bir şey kalmasa da kalenin taşları sonraki yıllarda ev yapmak için kullanılmıştır. Kimi evlerin duvarlarında görülen bu taşlar yerel halkın pur dediği taşlardan yontularak yapılmıştır. Taşların ebatları değişse de 1,5*40 cm ebatlarında yapılmıştır. Daha sonraki yıllarda Ermenilerin yerleşim yeri olmuş tehcirden sonra Kürtler tarafından mesken edilmiştir.
Osmanlının son dönemlerinde Rus harbinin bitimine müteakip köye yerleşen diyab ağa çevre halktan haraç almış ve eşkıyalık yapmıştır. O sıralar Dağıstan’ın Tsunta (zundal) reyonundan gelen Avar göçmenleri Tekke köyü mevkiinde yerleşmiş ve bu eşkıyayı kaldırmak için orduyla beraber saldırmış ve layığını bu vatan hainine vermişlerdir.

Bu dönemde Osmaniye köyünün ismi Diyabın köymüş. Şeyh Merzuban Veli iktası olan Osmaniye köyüne bu Avar göçmenleri yerleştirilmiştir. Bundan sonra köye Çerkez Köy ya da gunde çerkezan (kürt gruplarca) denilmiştir. Köydeki Dağıstan halkının varlığı ise 135 yıllık bir dönemi kapsar uzun süre Çerkez köy denilmişse de sonradan Osmaniye Köyü olarak değiştirilmiştir ancak Zara ve civar köylerde ve hatta ötelerde Çerkezler olarak bilinir. Haklı bir şöhrete ve asalete sahip olan Osmaniye Zara'da sevilir ve bilinir. Kültür: Köyümüz yani Osmaniye köyü, bir kültür ebrusu (mozaiği) desek yeridir. Köy ahalisinin çoğu Avarlardan (maarulal) oluşsa da köyde Türk ve Kürt ailelerde mevcuttur. Köyde daha önceki yıllarda sağ sol davaları yüzünden gruplaşma ve düşmanlık olmuşsa da şimdi güçlü bir barış ve kardeşlik havası oluşturmuşlardır. Din olarak Müslüman olan Halk ehlisünnet vel cemaat itikadındadırlar. Yaşlılar Şafi yeni nesil ise Hanefi mezhebine göre ibadet eder.

Dil yönünden ise köyde resmi dil Türkçenin yanında Avarca konuşulmaktadır. Ancak Avarlar kendi dil ve kültürlerini kaybetmeye başlamışlardır. Folklor olarak ise yerel oyunların yanı sıra, Dağıstan'dan getirilen Kafkas oyunları oynanmaktadır. Her ne kadar tutucu/gelenekçi kesimler bu oyunlara karşı yasakçı bir tutum gösterseler de, yeni yetişen gençler Dağlı danslarına büyük bir heyecan ve istekle öğrenme ve oynamak istemektedir. Kültürlerine en azından sahip çıkarlar yaşayamasalar da. Dağıstan’dan gelme bir çok adet gelenek ve görenek artık günümüzde yaşamasa da öğrendiğim kadarıyla koç katımı şenlikleri, otsbay (öküz koşumu şenlikleri) olur bahar ayında olan bu şenlikler kardeşlik ve bereket temennilileri içinde geçermiş.
Saya gezmeleri yine varmış eskiden en son saya gezmesini de bizim yaş gurubumuz yapmıştı ben o zaman 12 yaşlarındaydım şimdi 27 yaşındayım. Cenaze törenlerinde ise eskiden 50 si çıkınca mevtanın kabrinin başına bir çadır açılır ve zikir çekilirmiş. Günümüzde devam eden adet ise 40 ı çıkınca verilen ölü yemeğidir. Yemek olarak kurban kesilir ve helva yapılır, köye dağıtılır. Çocuklar ise ikindi namazından sonra cami önünden sadaka tabir edilen yemeği alır.
Düğün törenlerimiz ise eskiden beş gün beş gece yapılan düğünler de çevre köylerden izlemeye gelenlerle dolup taşarmış. Düğünlerde güreş tutma adetleri varmış. Daha sonra üç gün yapılan köy düğünleri sıradan ve özünden uzak artık. Köyümüzde Korkut köyünden gelen Türk aileler hala yerel kıyafetlerini giyiniyorlar. Aslında bir mozaik olan köyümüz karma bir kültürün oluşumudur. Unutmamak gerekir köyümüzde yapılan geleneksel yemeğimiz hego vardır. Yemesini bilene.....

Kültür alanında son yıllarda bir çaba görülmüş ve dernek kurulmuştur. “Osmaniye Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği” ismiyle halen hizmet vermektedir. Derneğin öncülüğüyle her yıl düzenlenen ve geleneksel hale gelen bahar şenlikleri Haziran'ın son haftalarında yapılmaktadır. Piknik programına gurbetçi halk büyük ilgi göstermektedir.

Coğrafya: 

Sivas iline 80 km. Zara ilçesine 10 km. uzaklıktadır.
Köyümüz Yaksıyan dağının üzerinde karstik arazi yapısı üzerinde kurulmuştur. Arkasında Bey dağı önünde Köse dağı vardır. Güneyinde Bağlama, Korkut köyleri Kuzeyinde Hebo Çiftliği ve Sucak batısında Kümbet doğusunda Bedirören (Ağlık) ile komşudur. Dolinler düdenler mevcuttur. Yeraltında kâşifleri bekleyen birçok mağara mevcuttur. Köyde dört tane dere vardır. Büyük dere, Bitli dere, Eğri dere, Şamilin dere. Gölleri ise pek büyük olmasa da Yeşil göl görülmeğe değer, kanlı göl, sülük göl gölleridir. Arazi yapısı engebeli ve çoraktır. Daha çok hayvancılığa ve meyveciliğe müsaittir. Yaksıyan dağı ardıç ve çam ormanlarıyla kaplıdır. Yazıda ise bodur ağaçlar ve çalılar bulunur. Bunun yanı sıra Yemiş ağaçları da vardır; ekşi elma, çördük, alıç, gurmut, palamutu sayabiliriz.

İklim: Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir. Ekonomi: Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Seçildikleri yıllara göre köy Muhtarları: 2004 - Sadettin Akaya, 1999 - Sait Özcan

1994 - Kerim Söyler, 1989 - Mehmet Akkaya (paşa), 1984 - Mehmet Akkaya (paşa)

Altyapı bilgileri: 

Köyde, ilköğretim okulu ve lojmanı vardır fakat taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Camisi ve cami lojmanı da vardır.


Kaynak : http://ahhulgoh.blogcu.com/sivas-osmaniye-koyu/3963391

No comments:

Post a Comment